get away! - Turkish English Dictionary

get away!

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Meanings of "get away!" in Turkish English Dictionary : 5 result(s)

English Turkish
Colloquial
get away! exclam. çek git
Get away!
Çek git!

More Sentences
get away! expr. hadi canım (sen de)
get away! exclam. yeter
get away! exclam. hadi oradan
get away! exclam. hadi be

Meanings of "get away!" with other terms in English Turkish Dictionary : 160 result(s)

English Turkish
General
get away v. kurtulmak
How can they get away with it?
Bundan nasıl kurtulabilirler?

More Sentences
get carried away v. coşmak
She tends to get carried away when arguing about that matter.
O mesele hakkında tartıştıklarında o, coşma eğilimindedir.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
Let us not get carried away here.
Burada kendimizi kaptırmayalım.

More Sentences
get away v. çekilmek
Get away from there.
Çekil oradan.

More Sentences
get away v. kaçmak
Tom got away.
Tom kaçtı.

More Sentences
get away v. çıkmak
I can't get away from the office this afternoon.
Bu öğleden sonra ofisten çıkamıyorum.

More Sentences
get away v. sıvışmak
Let's get away from here.
Buradan sıvışalım.

More Sentences
get carried away v. kendinden geçmek
He doesn't like tennis much, but he really gets carried away with football.
O tenisi çok sevmez ama o gerçekten futbolla kendinden geçer.

More Sentences
get away v. tüymek
Let's get away from here.
Buradan tüyelim.

More Sentences
get away v. kirişi kırmak
Let's get away from here.
Buradan kirişi kıralım.

More Sentences
get away with v. yanına kar kalmak
We must not let this man get away with it.
Bu adamın yaptıklarının yanına kar kalmasına izin vermemeliyiz.

More Sentences
get away with v. yanına kalmak
You're not going to get away with this.
Bu yanına kalmayacak.

More Sentences
Phrasals
get away v. (birinden veya bir şeyden) paçayı kurtarmak
Large countries can apparently get away with more than small ones.
Görünüşe göre büyük ülkeler küçük ülkelerden daha fazla paçayı kurtarabiliyor.

More Sentences
get away v. (birinden veya bir şeyden) uzaklaşmak
The thief got away with the money.
Hırsız, para ile uzaklaştı.

More Sentences
get away v. (bir suç) yanına kâr kalmak
You got away with it.
Yanına kâr kaldı.

More Sentences
get away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak
We would like to get away from input-related targets.
Girdiye bağlı hedeflerden uzaklaşmak istiyoruz.

More Sentences
Idioms
get carried away v. gaza gelmek
We're not going to get carried away.
Gaza gelmeyeceğiz.

More Sentences
get carried away v. kendini kaybetmek
I got carried away.
Kendimi kaybettim.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
Let's not get carried away here.
Kendimizi kaptırmayalım.

More Sentences
get carried away v. kontrolünü kaybetmek
We're not going to get carried away.
Kontrolümüzü kaybetmeyeceğiz.

More Sentences
get carried away v. kendini kaptırmak
I got carried away.
Kendimi kaptırdım.

More Sentences
General
get carried away v. heyecanlanmak
get carried away v. aşka gelmek
get away with it v. ettiği yanına kar kalmak
get away v. atlatmak
get away with v. yapılan iş yanına kar kalmak
get away with v. çalıp kaçmak
get away with v. çalıntıyla birlikte kaçmak
get away with v. cezalandırılmamak
get away with v. bedelini ödememek
get away with v. cezasını görmemek
get further away from v. bir şeyden gittikçe uzaklaşmak
Phrasals
get something away from someone v. bir şeyi birinden uzak tutmak
get away from v. bir şeyi birinden uzak tutmak
get something away from someone v. uzak tutmak
get away from v. uzak tutmak
get away with something v. (birinin yaptığı bir şey) yanına kar kalmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) kaçmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) kurtulmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) uzak durmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) uzakta durmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) uzaklaştırmak
get away v. (birinden veya bir şeyden) uzakta tutmak
get away v. (bir yere) kaçmak
get away v. (bir yere) tatile gitmek
get away v. (bir suçlamadan) yakayı kurtarmak
get away v. (bir suçtan) cezasız yırtmak
get away v. sonu felaket olabilecek bir işte başarılı olmak
get away v. paçayı kurtarmak
get away v. unutulmak
get away v. aklından çıkmak
get away v. (bir yerden) hızla uzaklaşmak
get away v. çıkıp gitmek
get away v. çekip gitmek
get away v. rahatsız edici bir şeyi yapmayı bırakmak
get away v. başlamak
get away v. yola çıkmak
get away v. donatarak göndermek
get away v. harekete geçirmek
get away with v. tüketmek
get away with v. tüketerek bitirmek
get away with v. yiyip bitirmek
get away with v. içip bitirmek
get away v. kısa süre sonra elden çıkarmak
get someone or something away from someone or something v. birini/bir şeyi birinden bir şeyden uzağa götürmek/uzaklaştırmak
get away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzağa gitmek
get away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzaklaştırmak
get away from (someone or something) v. (birinden/bir şeyden) uzağa götürmek
get away with someone or something v. biriyle/bir şeyle kaçmak
get away with someone or something v. birini/bir şeyi alıp kaçmak
Colloquial
get away with it v. yakayı ele vermeden kaçmak
get carried away with (someone or something) v. (birine/bir şeye) kendini kaptırmak
get carried away with (someone or something) v. (birine/bir şeye) kapılmak
get carried away with (someone) v. (bir şeyi) abartmak
get clean away v. kaçıp gitmek
get clean away v. paçasını kurtarmak
get clean away v. sıvışmak
get clean away v. kaçıp kurtulmak
get away interj. yok artık
get away interj. git allah aşkına
get away from my kids expr. çocuklarımdan uzak dur
get away with you! expr. hadi be ordan!
get away with you! expr. külahıma anlat!
get away with you! expr. yok yaa!
get away with you! expr. yok devenin nalı!
get the hell away from me expr. uzak dur benden
you won't get away with it [cliché] expr. paçayı kurtaramayacaksın
you won't get away with it [cliché] expr. yakayı sıyıramayacaksın
you won't get away with it [cliché] expr. bu yanına kar kalmaz
you won't get away with it [cliché] expr. kaçışın/kurtuluşun yok
you won't get away with this [cliché] expr. paçayı kurtaramayacaksın
you won't get away with this [cliché] expr. yakayı sıyıramayacaksın
you won't get away with this [cliché] expr. bu yanına kar kalmaz
you won't get away with this [cliché] expr. kaçışın/kurtuluşun yok
you'll never get away with it [cliché] expr. kaçışın/kurtuluşun yok
you'll never get away with it [cliché] expr. paçayı kurtaramayacaksın
you'll never get away with it [cliché] expr. yakayı sıyıramayacaksın
you'll never get away with it [cliché] expr. yaptığın cezasız kalmayacak
you'll never get away with it [cliché] expr. yaptığın yanına kar kalmayacak
you'll never get away with this [cliché] expr. kaçışın/kurtuluşun yok
you'll never get away with this [cliché] expr. paçayı kurtaramayacaksın
you'll never get away with this [cliché] expr. yakayı sıyıramayacaksın
you'll never get away with this [cliché] expr. yaptığın cezasız kalmayacak
you'll never get away with this [cliché] expr. yaptığın yanına kar kalmayacak
Idioms
get away scot-free v. cezadan yırtmak
get away with murder v. cezasız kalmak
get away from it all v. her şeyden uzaklaşmak
get away with murder v. her şeyi yapıp cezalandırılmamak
get one's end away v. ilişkiye girmek
get away from it all v. kafasını dinlemek
get one's end away v. seks yapmak
get away from it all v. tatile çıkmak
get away with blue murder v. yapılan bir hatanın cezasını çekmemek
get away scot-free v. yanına kar kalmak
get away with murder v. yapılan bir hatanın cezasını çekmemek
get away with something v. yaptığı yanına kar kalmak
get away with murder v. yanına kar kalmak
get away with murder v. (cinayet) yanına kar kalmak
get away/off scot-free v. yaptığı yanına kar kalmak
get away scot-free v. yaptığı yanına kar kalmak
not let someone get away with something v. yanına bırakmamak
get carried away v. coşmak
get carried away v. heyecanlanmak
get carried away v. gaza gelmek
get carried away v. kendini kaybetmek
get carried away v. duygularını kontrol edememek
get/have your ˈend away v. cinsel ilişkiye girmek
get/have your ˈend away v. seks yapmak
Speaking
get this away from me v. uzak tut şunu benden
there are things you can get away with expr. bu dünyada yanına kar kalacak şeyler vardır
get away from me expr. benden uzak dur
I can't let you get away with it expr. bunun yanına kalmasına izin veremem
you'll never get away with it expr. bu yanına kar kalmaz
get the hell away from me expr. çekil git başımdan
get away from there! expr. çekil oradan!
get away from him expr. ondan uzak dur
if you try to get them away from me i'll eat you alive expr. onları benden almaya çalışırsan çiğ çiğ yerim seni
you'll never get away with it expr. kaçışın/kurtuluşun yok
don't get carried away expr. kendini fazla kaptırma
I'll get your breakfast right away expr. kahvaltınızı hemen getiriyorum
don't get carried away expr. kendini kaptırma
don't let it get away! expr. kaçmasına izin verme!
don't let it get away! expr. kaçmasına fırsat verme!
don't let it get away! expr. kaçırma!
get away from the window expr. pencereden uzaklaş
get away from the window expr. pencereden uzaklaşın
you'll never get away with it expr. paçayı kurtaramayacaksın
he didn’t get away with it expr. yaptıkları yanına kalmadı
you'll never get away with it expr. yakayı sıyıramayacaksın
you'll never get away with it expr. yaptığın cezasız kalmayacak
you get away from me expr. uzak dur benden
you'll never get away with it expr. yaptığın yanına kar kalmayacak
Slang
get one's end away v. birisini yatağa atmak
get one's end away v. becermek (cinsel anlamda)
get one's end away v. birisini götürmek
get one's end away v. cinsel ilişkiye girmek
get one's end away v. seks yapmak
get your end away v. ilişkiye girmek
get your end away v. seks yapmak
get away with you! expr. bırak şimdi bu ayakları!